Myomların (Rahimin İyi Huylu Kitleleri) Teşhis, Takip ve Cerrahi Tedavisi: Laparotomi veya Laporoskopik Yöntemle Myom Alınması, Rahim Alınması
Myomların (Rahimin İyi Huylu Kitleleri) Teşhis, Takip ve Cerrahi Tedavisi: Laparotomi veya Laporoskopik Yöntemle Myom Alınması, Rahim Alınması
Myomlar, genellikle 30'lu ve 40'lı yaşlarda ortaya çıkan, rahim duvarında büyüyen iyi huylu kitlelerdir. Bunlar genellikle belirti vermez ve rutin jinekolojik muayeneler sırasında tesadüfen bulunur. Ancak bazen belirli semptomlara neden olabilirler ve bu durumda tedavi gerekebilir.
1. Myomların Tanımı ve Türleri 2. Myomların Teşhis Yöntemleri 3. Myomların Takip Süreci 4. Cerrahi Tedavi Seçenekleri: Laparotomi ve Laporoskopik Yöntemler 5. Rahim Alınması Durumunda Yaşam Kalitesi ve Doğurganlık
1. Myomların Tanımı ve Türleri
Myomlar, rahim duvarında oluşan iyi huylu tümörlerdir. Genellikle 30 yaşından sonra kadınların yaklaşık %20’sinde görülürler ve menopoz dönemiyle birlikte genellikle küçülme eğilimindedirler. Myomlar, büyüklükleri, yerleşim yerleri ve sayılarına göre çeşitli şekillerde sınıflandırılır.
Büyük çoğunluğu intramural myom olarak adlandırılan türdendir. Bu tür myomlar, rahim duvarının içerisinde bulunur ve genellikle en büyük boyutlara ulaşırlar. Subserosal myomlar, rahim duvarının dış yüzeyinde bulunurlar ve genellikle rahim dışına doğru büyürler. Submukozal myomlar ise rahim iç zarının altında yer alır ve genellikle kanama ve ağrı gibi belirtilere neden olurlar. Nadiren, pedinküllü myomlar adı verilen bir tür daha vardır. Bunlar, bir sap üzerinde asılı dururlar ve rahim boşluğuna veya dışarıya doğru büyüyebilirler.
2. Myomların Teşhis Yöntemleri
Myomlar, genellikle rutin jinekolojik muayeneler sırasında fark edilirler. Ancak belirli bir büyüklüğe ulaştıklarında veya belirgin semptomlara neden olduklarında da teşhis edilebilirler. Teşhis süreci, hastanın semptomlarını değerlendirmeyi ve fiziksel muayene yapmayı içerir. Bu süreçte, doktor rahmin boyutunu ve şeklini hissetmek için karın bölgesini dikkatlice kontrol eder.
Fiziksel muayene sonrasında, ultrasonografi en yaygın kullanılan görüntüleme yöntemidir. Ultrasonografi, ses dalgalarını kullanarak rahim ve myomların görüntülerini oluşturur. Daha detaylı bilgi almak için ise manyetik rezonans görüntüleme (MRG) veya bilgisayarlı tomografi (BT) gibi daha ileri görüntüleme teknikleri kullanılabilir. Histeroskopi, laparoskopi ve endometriyal biyopsi gibi invaziv prosedürler de bazen gerekli olabilir.
3. Myomların Takip Süreci
Myomların takip süreci, genellikle teşhis edildikleri andan itibaren başlar ve bu süreç boyunca belirli aralıklarla kontrol muayeneleri yapılır. Myomların büyüklüğü, sayısı ve konumuna bağlı olarak bu kontrollerin sıklığı değişebilir. Genellikle, semptomları hafif olan veya hiç semptom göstermeyen hastaların yılda bir kez jinekolojik muayene olması önerilir. Ancak, myomlar büyüdükçe veya semptomlar kötüleştikçe daha sık kontrollere ihtiyaç duyulabilir.
Takip sürecinde, doktorlar genellikle ultrasonografi kullanarak myomların boyutunu ve büyüme hızını izlerler. Ayrıca, hastanın semptomlarının şiddetini ve yaşam kalitesini etkileyip etkilemediğini değerlendirmek için düzenli olarak hastayla görüşürler. Bu bilgiler, tedavi planının gerektiği gibi ayarlanmasına yardımcı olur. Örneğin, eğer myomlar hızla büyüyor veya ciddi semptomlara neden oluyorsa, cerrahi müdahale gibi daha agresif tedavi yöntemleri düşünülebilir.
4. Cerrahi Tedavi Seçenekleri: Laparotomi ve Laporoskopik Yöntemler
Myomların tedavisinde cerrahi yöntemlerden biri laparotomidir. Bu, karın duvarının kesilerek açılması ve myomların doğrudan çıkarılması işlemidir. Genellikle büyük myomlar veya çok sayıda myom bulunan hastalarda tercih edilir. Laparotomi, genel anestezi altında gerçekleştirilen ve hastanede kalış süresini gerektiren ciddi bir ameliyattır. Ameliyat sonrası iyileşme süresi genellikle birkaç haftadır.
Diğer bir cerrahi seçenek ise laparoskopiktir. Bu minimal invaziv bir prosedürdür ve hastanın karın duvarında sadece küçük delikler açılır. Bir kamera ve cerrahi aletler bu deliklerden içeri sokulur ve myomlar çıkarılır. Laparoskopi genellikle daha küçük myomlar için tercih edilir ve genel anestezi altında gerçekleştirilir. Ancak, laparoskopinin avantajı, hastanın hastanede daha kısa süre kalması ve iyileşme süresinin daha hızlı olmasıdır.
5. Rahim Alınması Durumunda Yaşam Kalitesi ve Doğurganlık
Rahimin tamamen alındığı histerektomi operasyonu, özellikle tedaviye dirençli veya çok büyük myomlar söz konusu olduğunda son çare olarak düşünülebilir. Histerektominin, hastanın yaşam kalitesi üzerinde önemli etkileri olabilir. Bir yandan, myomların neden olduğu belirtilerden (ağrı, aşırı kanama, bası semptomları) kurtulmak yaşam kalitesini artırabilir. Ancak diğer yandan, histerektomi menopoz belirtilerine neden olabilir ve cinsel işlevi etkileyebilir.
Doğurganlık konusuna gelince, histerektomi doğal olarak gebe kalmayı imkansız kılar. Bu nedenle, çocuk sahibi olmayı düşünen kadınlar için genellikle son seçenek olarak kabul edilir. Alternatif tedavi seçeneklerinin tükenmesi durumunda bile, rahim koruyucu cerrahi seçenekler veya medikal tedaviler tercih edilebilir.